Su tüm yaşamın kaynağıdır ve vücut ağırlığının %50'sinden fazlası sudan oluşur. İnsan vücudu için su, yalnızca çeşitli besin maddelerinin taşınması için bir taşıyıcı olmakla kalmaz, aynı zamanda vücudun metabolizmasına da doğrudan katılır.
Sabahları uyanıp bir bardak kaynamış su içmek birçok insanın alışkanlığıdır. Zamandan tasarruf etmek için birçok kişi ilk gece bir tencere kaynar suyu kaynatıp kurumasını bekleyip ertesi sabah içer. Ama aslında tatlı su içmelisiniz çünkü sıcaklık 80°C'nin üzerinde olduğunda su kesinlikle güvenlidir ve bu sıcaklık mikroorganizmaları öldürmek için yeterlidir.
Ancak su sıcaklığı 60°C'nin altına düştüğünde su ortamı bakterilerin büyümesi ve çoğalması için oldukça uygundur. Bakterilerin büyümesi sıcaklığın yanı sıra çevreyle de ilişkilidir. Yaz havasının nemli ve ortam sıcaklığının yüksek olması özellikle bakterilerin üremesine elverişlidir.
Kamuya açık alanlar, özellikle de okullar ve hastaneler gibi özel yerler için su kalitesi gereklilikleri daha katıdır ancak gece boyunca su tahliyesi sorunu iyi bir şekilde ele alınmamıştır. Sadece manuel deşarja güvenilebilir, bu da maliyetlerin artmasının yanı sıra unutulan emisyonlar gibi sorunlar da ortaya çıkabilir.